18 Haziran 2018 Pazartesi

En Sevdiğiniz Kitap?




             "En sevdiğiniz kitap hangisi?" benim için en zor sorulardan biri. Her kitap ayrı ayrı dünyalar sunmuyor mu okuyana? Kiminde bir kahramanda kendimden benzerlikler buluyorum, kiminde ise yaşanılan olayların sonunu merak ederek kitabın içinde sürükleniyorum. 
             Bazı kitapları okurken içimden diyorum ki "Bu hayatımda okuduğum en güzel kitap."  Ta ki bana böyle hissettiren başka bir kitabı okuyana kadar. O yüzden aralarında seçim yapmam gerektiğinde genellikle en son okuyup en son etkilendiklerimi söylemek durumunda kalıyorum.
            Güzel bir kitap bitmek üzereyken sizde de oluyor mu aynı hüzün?? Yaa bir daha bu kadar güzel bir kitabı bulabilir miyim acaba? diyerek vedalaşıyorum resmen kitapla. Bir süre de elime kitap alamıyorum zaten, onun kadar güzel duyguları bana yaşatamayacak diye. Okuduğum her "çok güzel kitap"tan sonra bir süre onun kadar okunmaya değecek kitap var mı diye arayıp, bulana kadar da kitap okumuyorum.
            Bi saniye? Şu an aynı hisleri güzel bir aşktan sonra da yaşadığımı fark ettim. Aynı şeyleri aşık olurken de yapıyormuşum meğer. O'ndan sonraki bana aynı aşkı yaşatamayacak diye korkarım, O'nla vedalaşırken bitmesin diye elimden geleni yaparım. Ama bugüne kadar güzel olup da bitmeyen bi kitap ya da bir ilişki de görmedim.Tıpkı Feridun Düzağaç'ın da dediği gibi "Bana bitmeyen bir şey söyle, söyle sonsuza inanayım." Bitiyor malesef..
          Güzel şeyler bitse de yine de başka güzellerini-kitaptan bahsediyorum :)- aramaya ve hayatımıza katmaya devam..
         En sevdiğim kitabı bilmiyorum ama sevdiğim ilk beş kitabı söylemem gerekirse:
        * Nar Ağacı
        * Sana Gül Bahçesi Vadetmedim
        * Kürk Mantolu Madonna
        * Ve Dağlar Yankılandı
        * Ustam ve Ben

         Siz en sevdiğiniz kitabı bulabildiniz mi?
       
              (Dövmemdeki ikinci kelime: Kitap)

2 Haziran 2018 Cumartesi

Aşk mı Gurur mu?




                                                                             ( Roma Aşk Çeşmesi'nden)



           Geçen günlerde paylaştığım Jane Austen'ın 'Aşk ve Gurur' kitabı için bir anket yapmıştım sizinle. Sizce "Aşk mı gurur mu?" diye..
          Açık ara farkla gurur çıktı! Nasıl gurur ya?.. Aşkın olduğu yerde siz gerçekten mantıklı düşünüp o sırada pompalanan kan akışının sesinden gururunuzun sesini duyabiliyor musunuz? Ben aşıkken gururumu kaç kere ayaklar altına almaya hazır olduğumu gayet net hatırlıyorum. Hıı ne zaman karşınızdaki hata üstüne hata yapıyor, sizdeki aşkı yavaş yavaş boğarak öldürüyor; işte o zaman gururunuzla hareket edebiliyorsunuz. Yoksa zavallı gurur, aşkla ne zaman savaşmaya kalksa sürekli yeniliyor.
         Ama şunu da söylemeden geçmeyeyim: Karşınızdaki sizin gururunuzu ayaklar altına almaya çalışıyorsa, siz de onun kafasını ayaklarınızın altında iyice ezin. Siz istemedikçe kimse sizi üzemez.  Aşktan kör oluyoruz dediysek de öldürtmeyin kendinizi. Gurur mu aşk mı diye seçiminizi başkasına bırakmayıp kendiniz yapacak kadar da güçlü olun!..
       Anketten sonra içimde kalmıştı, söyledim rahatladım. Anlayacağınız bende sorunun cevabı her zaman AŞK AŞK AŞK..
      (Kolumdaki dövmede yazan ilk sözcüğü de böylece öğrenmiş oldunuz. ;) )

Ben En Çok 30 Yaşımı Sevdim

      Ben en çok 30 yaşımı sevdim. Henüz yarısını geçirmişken bu yaşın bir an durdum ve gördüklerim karşısında kalakaldım. Nasıl d...