Seyahate çıkmadan önce en sevdiğim şeyler:
1. Rota oluşturmak
2. Bavul hazırlamak
Tatil rotanızı oluştururken aslında en belirleyici şey, tatilinizin kaç gün süreceğidir. Biz beş günlük bir plan yaptık. Ve bu beş güne hem antik kentleri, şehir merkezlerindeki çarşıları hem de güzel koyları ve kıyıları sığdırmak adına biraz koşturmalı bir tatil oldu. Öncelikle eğer bu programa uymak istiyorsanız 'erken kalkmak' işkencesine katlanmak zorundasınız.
İzmir'den çıkıp Antalya'nın doğusundan başlayarak Ege'ye doğru çizdiğimiz güzergahı liste halinde sıralayıp sonrasında yerlerle ilgili yorumlarımı listenin altına ekleyeceğim.
ANTALYA'DA GÖRÜLMESİ GEREKEN YERLER
1. GÜN
1. Phaselis Antik Kenti
2. Olympos Antik Kenti
3. Hangar Bar&Öküz Bar (Akşam eğlenmek için)
Olympos'taki bungalow evlerde konaklama (Önerim Simurg Evleri, Türkmen Tree Houses ya da oradaki en ünlü ve ilk ağaç evler olan Kadir's Tree Houses)
2.GÜN
1. Suluada ve çevresindeki koylara Tekne Turu
2. Adrasan
3. Çıralı (Yanartaş)
Konaklama yine Olympos'ta.
3. GÜN
1. Demre'de Noel Baba Kilisesi
2. Demre-Myra Antik Kenti
3. Demre yolu üzerinde 'Mavi Yengeç' yiyin.
4. Kekova-Üçağız Köyü, Simena-Kaleköy
(KONAKLAMA'yı burada yapıp tekne turuyla Batıkşehir'i gezebilirsiniz, fakat biz tekne turunu dün yaptığımız için 4 günlük tatilin 2 gününü tekne turuna ayırmak istemedik.Bu yüzden de bu dördüncü maddeyi atlayıp Kaş'a doğru devam ettik.)
5. Kaş-Uzun Çarşı
6. Kaputaş Plajı
7. Kalkan marina ve çarşı
Konaklamayı Kalkan Samira Resort Hotel,Aparts&Villas Deluxe Oda'da yaptık.
4.GÜN
1. Patara Antik Kenti
2. Patara Plajı
3. Patara Kum Tepesi
4. Xanthos Antik Kenti
5. Saklıkent
Konaklama için bundan sonraki herhangi bir Muğla ilçesini seçebilirsiniz. Çünkü tüm gününüzü alan bu plandan sonra akşamı Antalya'da geçirmek yerine Muğla'ya bayağı yaklaştığınızdan farklı bir yer görmek adına Muğla daha iyi bir fikir oluyor. Biz geceyi Bodrum'da geçirdik.
Simurg Evleri
Şimdi gelelim ayrıntılara.
Biz ilk gün bazı sağlık problemleri yaşadığımız için sabah çıkmayı planladığımız yola ancak saat 18.00'de çıkabildik. Dolayısıyla bugün yaptığımız tek şey çok geç olmadan otele varmaya çalışmak oldu. Fakat eğer sabah çıksaydık, iki seçenek düşünmüştük: Ya Pamukkale'yi gezip öyle Antalya'ya geçmek ya da Isparta-Lavanta Kokulu Köy'ü görüp sonrasında Antalya'ya geçmek. Bunların dışında Antalya'ya doğrudan geçip Aspendos tiyatrosunu ve Antalya Kaleiçi'ni gezip öyle de Olympos'a geçebilirsiniz.
Phaselis Antik Kenti Antalya merkezden Olympos'a geçerken yol üstündedir.
Bungalow evler
Suluada tekne turu için en az iki gün önceden telefonla rezervasyon yaptırın yoksa sıkıntı yaşayabilirsiniz. Biz Yusuf Kaptan'ın Suluada Tekne'sini aradık. Tekne turu saat 10.00-17.00 arasında oluyor. O saatten sonra Olympos'a tekrar döndüğümüzde ilk gün gezemediğimiz antik kenti ikinci gün gezdik. Olympos Ören Yeri'ne girişte Müzekart'ı geçiyor. Zaten birçok yerde müzekartı geçerli olduğundan mutlaka müzekartı edinin. Girişin hemen yanında bir de otopark var, park problemi yaşamazsınız. Antik kente girdiğinizde aslında Olympos plajına da girmiş oluyorsunuz. Çünkü Ören Yeri'nin sonu denizle buluşuyor.
Suluada
Olympos'taki otellerin en güzel özelliği sabah ve akşam yemeklerinin ücrete dahil olması. Akşam yemeğimizi Simurg Evleri adlı otelimizde yedikten sonra Çıralı'ya gitmek için yola çıktık. ÖNEMLİ UYARILAR! 1.Çıralı'ya akşam gidiliyor, çünkü taşların arasındaki doğal ateşi gündüz görmenin etkileyici bir yanı yok. 2. En rahat ayakkabınızı giyin, tam bir kilometre taşlık yokuş çıkacaksınız. 3. Yanınıza su ve el feneri alın. Yol boyunca aydınlatma yok. Çıralı'nın güzelliği taşların arasından çıkan gazlar sayesinde taşların yanıyor gibi görünmesi..
Myra
Demre, Noel Baba'nın yaşadığı ve öldüğü yer olduğundan sanırım bana çok ilgi çekici geliyor. Küçük bir yer zaten, orada gezeceğiniz iki yer var: Kilisesi ve Myra Antik Kenti.
Kaputaş Plajı
Kaputaş plajı yol üzerinde. Hatta tam olarak "yol üzeri". Çünkü arabınızı yola park etmekten başka bir seçeneğiniz yok. Suyunun dalgalı olmasının yanı sıra rengi ve sıcaklığı muhteşem bir koy.
Patara, Noel Baba'nın doğduğu ve Likya Medeniyeti ilk meclis binasının olduğu bir antik kentinin olmasının yanında Türkiye'deki en uzun plaja sahip bir yer. Ayrıca caretta carettalarına plajı.. Ören yerinden çıktıktan sonra Patara'nın merkezinden sola dönünce ise Patara Kum Tepesi'ne gidebiliyorsunuz. Burası fotoğraf çekmek için çölü andıran güzel bir yer.
Saklıkent
Saklıkent için ÖNEMLİ UYARILAR! 1.Ayağınıza deniz ayakkabınızı giyin. 2. Belinize kadar buz gibi suya girmek zorunda kalacaksınız, bu yüzden mümkün olduğunca az şey alın yanınıza. (Ben sadece telefon, para ve araba anahtarımı aldım.) Girişte müzekart geçmiyor, para veriyorsunuz. Öğrenci 3.50 TL , tam 7 TL. Biraz sıra bekleyeceksiniz ve en az iki saatinizi burada geçireceksiniz. Soğuk sudan geçtikten sonra kanyonda yürüyorsunuz, biz sonuna kadar gitmedik. Dönüşte de suyun yanındaki gözlemecilerde bir şeyler yiyip içmek keyifli oluyor.
Bodrum
Sonrasında biz Bodrum'a geçtik ve ertesi gün Bodrum'u gezip öyle İzmir'e döndük.
**Diğer iki blog yazımda dövmemdeki iki sözcüğü açıklamıştım. İşte bu da son kelime.. "Seyahat"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder